Loading...
Dicle Bölgesi Coğrafi İşaretler Projesi Tanıtıldı 02 Haziran 2016 | 00:00
Ajansımızın faaliyet gösterdiği TRC3 Bölgesi illerinde (Mardin, Batman, Siirt, Şırnak) sınırları belirli coğrafi alanlarda üretimi yapılan özgün tarım ve gıda ürünlerinin coğrafi işaret tescili amacıyla “TRC3 Bölgesi Coğrafi İşaretler Projesi” için ilk toplantı yapıldı.

Ajansımız tarafından organize edilen projenin hayata geçirilmesi için Mardin’de gerçekleştirilen ilk toplantıya dört ilin üniversiteleri, ticaret ve sanayi odaları, tarım müdürlükleri, ziraat odaları, çeşitli meslek kuruluşları ile GAP ve Harran Üniversitesi’nden temsilciler katıldı.

Projenin amacı TRC3 Bölgesi’nde sınırları belirli coğrafi alanlarda üretimi yapılan özgün tarım ve gıda ürünlerinin coğrafi işaret tescili ile değer ederinin yükseltilmesi, ürünün özgünlüğünün korunması, üretim yapan çiftçi ve üretim ve pazarlama zinciri içinde yer alan aktörlerin gelirlerinin arttırılması yoluyla yerel kalkınmanın sağlanmasıdır.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Genel Sekreterimiz Yılmaz Altındağ, "Kamunun yaptığı değil, yapamadığı projeleri hayata geçiriyoruz. Bölgemizde değerlendirilmesi durumunda müthiş bir potansiyel var. Fırsatları oluşturmak elimizdedir. Her ilin sembolü olabilecek ürünleri tespit edip bu ürünlerin marka değerlerini öne çıkaracak çalışmaların içerisinde olacağız. Sorumluluk alanımızda bulunan her ilimizin kendine göre çok farklı, alternatifli zenginlikleri var. Örneğin bugün Siir'te üretilen Pervari Balı'nın ünü kıtaları aştı. Başta Amerika'da olmak üzere, Fransa'da, Almanya'da ve Avrupa'nın bir çok ülkesinde aranan bir marka haline geldi. Siirt fıstığı, yün battaniyeleride keza öyle. Batman, her geçen gün kendisini aşan yeni yönleriyle, yeni değerleriyle gündemdeki yerini alıyor. Şırnak'ta marka olma yolunda ürünler var. Mardin ise turizme dayalı çok farklı değerlerin bulunduğu potansiyeli oldukça yüksek bir şehir. Önce ürünleri tanıtıp, markalaştırmayı sonra da çiftçiyi, işletmeciyi kalkındırmayı hedefliyoruz." dedi. Ayrıca Genel Sekreterimiz Altındağ, coğrafi işaret adayı olabilecek özgün tarımsal ve gıda ürünlerinin belirlenmesi, bu ürünlere coğrafi işaret alınması için gerekli teknik ve idari çalışmaların ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde yürütüleceğini ifade etti.

Proje TRC3 Bölgesi illerinde üretimi yapılan ve coğrafi işaret adayı olabilecek özgün tarımsal ve gıda ürünlerinin belirlenmesi, bu ürünlere coğrafi işaret alınması için gerekli teknik ve idari çalışmaların ilgili kurum ve kuruluşlar ile işbirliği içinde yürütülmesini kapsamaktadır. Bölgede coğrafi işaret tescilinin ve coğrafi işaret alabilecek ürünlerin başta bölgede üretim yapan çiftçilere olmak üzere son tüketiciye kadar ulaştırılmasını sağlayacak değer zinciri içerisinde yer alacak tüm paydaşlara ve bir kırsal kalkınma aracı olarak yerel ekonomiye katkı sağlaması hedeflenmektedir. Coğrafi işaretler, özellikle yerel üreticilerin pazara yönelik üretim yapmaları konusunda cesaretlendirilmesi, daha kaliteli üretimde bulunmaları için teşvik aracı olarak kullanılması ve yerel dinamiklerin canlandırılması bakımından ayrı bir önem taşımaktadır.

Projenin hayata geçirilmesi ile birlikte Bölge’ye çeşitli ekonomik ve sosyal faydalar sağlaması öngörülmektedir. Coğrafi işaretli ürünler özellikle gelişmekte olan ülkelerin kırsal yerleşim alanlarında yeni iş ve çalışma fırsatları oluşturarak gelir artışı sağlar. Yerel üreticiler görece düşük üretim maliyetleriyle üretim yapma ve ürünlerini son tüketiciye ulaştırma imkânına sahip olabilirler. Ürüne katma bir değer sağlayarak üreticinin gelirinin de sağlanan bu katma değer oranında artmasına vesile olur. Geleneksel ürünler üretim yapılan bölgenin karakteristiğini sembolize eder. Coğrafi alan adıyla anılan ürün aynı zamanda ait olduğu bölgenin yerel kimliğini güçlendirir ve bu kimliğin bir parçası olur.

Coğrafi işaretli ürünün ve ticaretinin korunması kırsal alanlarda ekonomik aktivitelerin sürdürülebilir hale gelmesini ve yaşam standardının yükselmesini sağlar. Yerelde ekonomik canlanmayı sağlayan coğrafi ürün üretimi ve ticareti iç göçün engellenmesinde de potansiyel pozitif bir etki oluşturur.